"Mümtaz, ağabey dediği amcasının oğlu İhsan' ın hastalandığından beri doğru dürüst sokağa çıkmamıştı." (Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 9)
Bu cümledeki hastalandığından sözcüğünde yer alan -dık ekinin işlevi nedir?
Fiilden fiil yapım ekidir.
İsimden fiil yapım ekidir.
Sıfatfiil ekidir.
Fiilden isim yapım ekidir.
İsim çekim ekidir.
"Hiddetle vicdan azabı arasında bulunan bu ihtiyar kadını atlatamayacağını kiracı bu üçüncü ziyarette öğrenmişti." (Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 13)
Bu cümledeki 'atlatamayacağını' sözcüğü için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
-t fiilden fiil yapım ekidir.
-ma isimfiil ekidir.
-acak sıfatfiil ekidir.
İkinci -ı belirtme ekidir.
-y yardımcı sestir.
"Büyükçe bir evin iki odasında oturuyorlardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 19)
Bu cümledeki 'oturuyorlardı' sözcüğü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
-dı birleşik zamanın hikâye ekidir.
-lar ikinci çokluk kişi ekidir.
-yor geniş zaman ekidir.
-dı görülen geçmiş zaman ekidir.
-dı birleşik zaman rivayet ekidir.
"Emmi, Allah senden razı olsun, diye mırıldandığını işitti." (Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 25)
Bu cümledeki 'mırıldandığını' sözcüğü için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
mırıl isim köküdür.
-da isimden fiil yapım ekidir.
Birinci -n- fiilden fiil yapım ekidir.
-dık sıfatfiil ekidir.
-dık ekinden sonra gelen +ı iyelik 3. çokluk kişi ekidir.
"Denizde birkaç beyaz yelkenli rüzgârsızlıktan duraklamış, sanki tatlı bir şekerleme kestiriyorlardı." (Halikarnas Balıkçısı, Aganta Burina Burinata, 14)
Bu cümledeki sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
"Onlarda ancak zamanın, gelmiş geçmiş şeylere verebileceği bir yücelik ve güzellik vardı." (Halikarnas Balıkçısı, Aganta Burina Burinata, 18)
"Yıldızlarda, annemin evde patlattığı mısır buğdayı kokusunu andıran bir sıcakkanlılık vardı." (Halikarnas Balıkçısı, Aganta Burina Burinata, 68)
"Nusret Ağaya kendi dolap beygirinden başka bir iyilik eden olmamıştı." (Halikarnas Balıkçısı, Aganta Burina Burinata, 31)
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde +lI eki farklı işlevde kullanılmıştır.
"Saygılıydı, her zaman, kendisine karşı, hiç kimseyi adam yerine koymazken" (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, 8)
"Terse düşüp bu kadar tehlikeli işlere girmesi, belki de bundandı. (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, 9)
"Esaslı hiçbir şey düşünmeden boş masaları saymaya başladı, yarısında usandı." (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, 16)
"Novotni Birahanesi'nin koyu gölgeli bahçesinde yaprak kımıldamıyordu." (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, 13)
"'Turşucu Camal, Aksaraylı Mükerrem, Arabacı Kör Ömer bile çiğneyemez gölgesini," dedi. (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, 28)
“Kibar bir adam olmalı ki, kendisine omuz vurulmamış da sanki bir soru sorulmuş gibi açıkladı.” (Oğuz Atay, Bir Bilim Adamının Romanı, 12)
Bu cümledeki sözcükleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Vurulmamış sözcüğünün kökü ‘vurmak‘tır.
Sorulmuş sözcüğündeki –muş sıfatfiil ekidir.
Vurulmamış sözcüğündeki –l dönüşlülük ekidir.
Açıkladı sözcüğündeki –dı görülen geçmiş zaman ekidir.
Kendisine sözcüğündeki –e yönelme ekidir.
“Bilim, her şeyden önce, üniversiteyi bitirdikten sonra ‘bilim yoklaması’ ve ‘yabancı dil sınavı’ gibi engelleri aşarak doktora öğrencisi olmaya hak kazanabilmek için gerekli bir şeydir.” (Oğuz Atay, Bir Bilim Adamının Romanı, 176)
Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Bilim sözcüğünün kökü bili ismidir.
Yoklaması sözcüğündeki –ma olumsuzluk ekidir.
Aşarak sözcüğündeki –arak eki sıfatfiil ekidir.
Öğrencisi sözcüğündeki +si iyelik 3. çokluk kişi ekidir.
Bitirdikten sözcüğündeki +ten eki ayrılma ekidir.
“Bilim adamı olaylara bakarken nasıl kendine özgü bir yol izliyorsa, bilimsel ilkelerle açıklayamadığı olgulara da kendine özgü bir biçimde bakar. (Oğuz Atay, Bir Bilim Adamının Romanı, 185)
Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
–ken sıfatfiil ekidir.
İzliyorsa sözcüğünün kökü iz ismidir.
Biçimde sözcüğündeki –m isimden fiil yapım ekidir.
Olgulara sözcüğündeki +a belirtme ekidir.
Açıklayamadığı sözcüğündeki –dığ zarffiil ekidir.
“Kuğulardan sonra ağlarını germiş kocaman arılara benzer böcekler gördüler.” (Yaşar Kemal, Bir Ada Hikâyesi 4-Çıplak Deniz Çıplak Ada, 32)
Bu cümledeki sözcüklerin kök ek çözümlemesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
kuğu+lar+dan (isim kökü+çokluk eki+ayrılma eki)
ağ+ları+n+ı (isim kökü+iyelik 3. çokluk kişi eki+yardımcı ses+belirtme eki
gör-dü-ler (fiil kökü-görülen geçmiş zaman eki-3. çokluk kişi eki)
arı+lar+a (isim kökü+çokluk eki+bulunma eki)
ben(i)z+e-r (isim kökü-isimden fiil yapım eki-sıfatfiil eki)
“Bir aşağıdaki değirmene, bir suya, bir evlerin üstünden süzülerek uçan, şimdiye kadar görmediği kuşa baktı.” (Yaşar Kemal, Bir Ada Hikâyesi 4-Çıplak Deniz Çıplak Ada, 39)
Bu cümledeki sözcüklerin kök ek çözümlemesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
değirmen+e (isim kökü+bulunma eki)
ev+ler+in (isim kökü+çokluk eki+iyelik 2. teklik kişi eki)
üst+ü+n+den (isim kökü+iyelik 3. çokluk kişi eki+yardımcı ses+ayrılma eki)
süz-ü-l-erek (fiil kökü-yardımcı ses-fiilden fiil yapım eki-zarffiil eki)
gör-me-diğ+i (fiil kökü-fiilden isim yapım eki-sıfatfiil eki-iyelik 3. teklik kişi eki)
“Poyraz oğlum buradan kalktığımızda eve gideceksin, uyuyorsa Lena’yı uyandıracak, hazır ol Lena diyeceksin, yarın sabah erkenden Ankara’ya gidiyoruz, diyeceksin.” (Yaşar Kemal, Bir Ada Hikâyesi 4-Çıplak Deniz Çıplak Ada, 57)
Bu cümledeki sözcüklerin kök ek çözümlemesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
oğ(u)l+u+m (isim kökü+yardımcı ses+iyelik 1. teklik kişi eki)
gid-ecek-sin (fiil kökü-gelecek zaman eki-2. teklik kişi eki)
di-y-ecek-sin (fiil kökü-yardımcı ses-gelecek zaman eki-2. teklik kişi eki)
gid-(i)-yor-uz (fiil kökü-yardımcı ses-şimdiki zaman eki-1. çokluk kişi eki)
uyu-yor-sa (fiil kökü-geniş zaman eki-birleşik zaman şart eki-3. teklik kişi eki)
Sizin beni aramanız bundan sonra / Nasıl olanaksızsa / Benim de sizi görmek istemem / Ah, işte bir zaman nasılsa! (Behçet Necatigil, Tüm Şiirleri)
Bu dörtlükteki sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Aramanız sözcüğündeki –nız eki iyelik 1. çokluk kişi ekidir.
Olanaksızca sözcüğündeki –an eki fiilden fiil yapım ekidir.
İstemem sözcüğünün sonundaki –m eki iyelik 1. teklik kişi ekidir.
Sizin sözcüğündeki –in eki belirtme durum ekidir.
Benim sözcüğündeki –im eki iyelik 1. teklik kişi ekidir.
“Hastaneye gidenler, hele hastalarını bir önceki gidişte biraz ağır bıraktılarsa, ya da tehlikeli bir hastalıksa, "Acaba sağ bulacak mıyım?" diye telaşlı bir korku içinde olurlar.” (Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları, 194)
Bu cümledeki sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Bıraktılarsa sözcüğü öğrenilen geçmiş zaman, 3. çokluk kişi ve şart birleşik zaman ekleri almıştır.
Hastalıksa sözcüğündeki +lık eki isimden isim yapım ekidir.
Tehlikeli ve telaşlı sözcüklerindeki +lI eki sıfat yapan ektir.
Hastaneye sözcüğü hasta-hane’dir. H sesi düşmüştür. Birleşik isimdir.
“Eğer Ararat vapuru La Fransez şirketinin malı ise, eniştemin evinde tanıdığını adam da aynı şirketin direktörü bulunuyorsa, o Fransız armatörü bana madrabaz bir herif gibi görünmediydi.” (Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları, 260)
Bu cümledeki sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Vapuru sözcüğündeki –u eki belirtme ekidir.
Şirketinin sözcüğündeki –nin eki iyelik 2. teklik kişi ekidir.
Tanıdığını sözcüğündeki –dığ eki zarfiil ekidir.
Görünmediydi sözcüğündeki ikinci –di hikâye birleşik zaman ekidir.
Bulunuyorsa sözcüğündeki –n eki fiilden fiil yapan ettirgenlik ekidir.